Davranış Bozuklukları

DAVRANIŞ BOZUKLUKLARININ DÜZELTİLMESİ

Davranış bozukluğu, köpeğinizin içgüdüsel ve ırksal olarak var olan davranışlarının dışında ya da bu davranışları farklı sergileyerek kendi içgüdü ve davranışlarını bozması anlamına gelmektedir.

Bir köpekte gerçek anlamda davranış bozukluğunun var olup olmadığını anlayabilmek için ırksal özelliklerini incelemek gerekmektedir.

Birçok köpek sahibi köpeklerinin içgüdüsel ve ırksal özellikleri ile hareket etmelerini davranış bozukluğu olarak algılamaktadır. Bir köpeğin içgüdüleri ile hareket etmesi elbette ki bizlerin sosyal ve ailevi yaşantılarını zora sokmaktadır. Ancak bu köpeğinizde bir sorun olduğu anlamına gelmez.

Davranış bozukluklarını genel olarak kapsayan olaylardan bazıları ve bunların oluşmasına neden olan bazı faktörler şunlardır.

DIŞKI YEME SORUNU

Bu sorunda öncelikle köpeğinizde sağlıksal bir sorununun olup olmadığını veteriner hekiminizin detaylı bir kontrolünden geçip sağlıklı olduğu anlaşıldıktan sonra bu davranışı tetiklen nedenler araştırılır. Buna bağlı olarak bu tarz davranış sorununun ortaya çıkmasının en büyük nedeni yavruluk sürecinde köpeğe verilen yanlış tuvalet eğitim metodlarıdır.

Örnek; Eski eğitim sistemlerin de kalan tuvaletini yaptığında ona bağırıp, kızıp burnunu tuvaletine sürterek daha sonra yapmasını istediğiniz yere götürüp köpeği oraya bırakarak tuvalet eğitimi vermeye çalışmaktır. Bu tarz bir eğitim sisteminin ileride size çıkartacağı sorunlardan en başta olanı ‘’dışkı yeme sorunu’’ olacaktır. Nasıl mı? Köpeğiniz tuvaletini sizin gözünüzün önünde yaptığı için cezalandırıldığını düşünerek bir sonraki tuvaletlerini sizin gözünüzün önünde yapmaktan çekinecektir, buda tuvaletini ev içinde gizli saklı köşelere yapmasına ve dışarıda dolaştırdığınız sürede tuvaletini tutup sizin gözünüzün önünde yapmayarak eve geldiğinizde sizin yokluğunuzdan fırsat tuvaletini her han gibi bir yere yapmasına neden olacaktır. Buna bağlı olarak da delilleri ortadan kaldırma gereği duyarak dışkısını yemeye ve bu zamanla pekişmiş bir davranış sorunu haline gelmeye başlamış olacaktır.

HAVLAMA SORUNU

Bu davranışın sorun olup olmadığı yine köpeğinizin ırk özellikleri göz önünde bulundurularak değerlendirilmeli.

Örnek; Evinde gelen misafirlerinize, pencereden dışarıdaki insanlara, kedilere, köpeklere duyduğu her sese havlayan bir köpek davranış sorunu yaşayan bir köpek nitelendirmesine alına bilir. Bu tarz davranışları sergileyen hangi ırk olursa olsun güncel yaşantıyı zora sokan, yersiz ve gereksiz olan bir davranıştır. Havlama sorununu tetikleyen ve bu davranışın pekişmesine neden olan yine köpek sahibidir.

Köpeklerimizin yavruluk süreçleri en tatlı en güzel anlarıdır. Evimize yani gelen ve sürümüze katılan bu tatlı dostlarımızın elbette yeni sürüsüne alışması için bir zaman gerekmektedir. Annesinden ve kardeşlerinden ayrılmış olan bir köpek yeni geldiği aile içinde ilk gecelerde ağlayacak, havlayacak ve mızıklanacaktır. Biz sürü üyeleri ve lideri olarak bu süreçte yavrunun yanına gider her ağladığında her havladığında kucağımıza alırsak bir süre sonra bu davranış şekil değiştirerek farklı bir boyut almaya başlayacaktır. Nasıl mı? Köpeğinizin havlamasından ve ağlamasından komşularınızın rahatsız olacağını düşünerek havlamayı susturacağınızı düşünerek o esna ve o zaman dilimi için yapmış olduğunuz bu davranış, ilerleyen zamanda köpeğiniz büyüyüp sesi daha tok daha yüksek çıkmaya başladığında bir sorun haline dönüşmeye başlıyor. Yavruluğundan beri öğrettiğiniz davranış köpeğinizde bir sorun olarak pekişmeye başladı o sizi yanınıza havlayarak çağırmayı öğrendi, istediğini havlayarak yaptırmayı öğrendi, istemediğini havlayarak yapmamayı öğrendi ve buda sizin için bir davranış sorununa dönüştü.

Yukarıda yazılan sorunlar ve nedenleri gibi birçok sorun ve neden vardır. Üste atlama, kemirme, ısırma, parçalama, yatağa çıkma ve koltuğa çıkma gibi sıralanabilecek birçok sorun ve bunların pekişmesine neden olan birçok davranıştır.

Gerçek davranış bozukluğu köpeğinizin ırksal özelliğinin dışında sergilemiş olduğu davranışlardır.•İki farklı davranış düzeltmesi mevcuttur;

  • İçgüdü ve ırksal özelliklerini kullanarak sizlerin sosyal ve ailevi yaşantınızı zora sokan davranışları törpüleyerek yaşantınıza ayak uydurmasını sağlayan adaptasyon çalışmasıdır.
  • Gerçek anlamda kendi içgüdü ve ırksal özelliklerinin dışında sergilemiş olduğu davranışları düzelterek sizlerin yaşantısına ayak uydurmasını sağlayan düzeltme çalışmasıdır.

SALDIRGANLIK

1) İnsanlara Karşı Olan Saldırganlık:

İnsanlara karşı olan saldırganlığın altında yatan nedenlerden öne çıkan bazıları;

  • Köpeğin insanlar içine sokularak doğru bir biçimde sosyalleştirilmemesi,
  • Özellikle insanlara karşı saldırgan yetiştirilmesi,
  • İnsanlar tarafından darp görmesi,
  • Sürü liderliğini elinde tutması gibi birçok neden ardı ardına sıralayabiliriz.

2) Köpeklere Karşı Olan Saldırganlık:

Köpeklere karşı olan saldırganlığın altında yatan birçok neden vardır;

  • Aşırı derece de otoriter yapıya sahip olması,
  • Doğru bir sosyalleşme süreci yaşamaması,
  • Özellikle insanlar tarafından saldırgan yetiştirilmesi bu nedenlerin önemlilerindendir.

KORKU

Korku bir canlının ya bilmediğine ya da kötü tecrübelerine karşılık vermiş olduğu bir tepkidir. Buna dayanarak sosyalleştirmede yapılan hataları göz önüne alarak en büyük nedenlerden bir tanesi diyebiliriz. Ancak korku da saldırganlık gibi, genetik ve hiyerarşik düzenden de kaynaklanabilir. Bunlara bağlı olarak korkuyu tetikleyen birçok neden olabilir. Ancak yaş ilerledikçe korku ile ilgili yaşanılabilecek en büyük problem KORKU AGRESYONU ( SALDIRGANLIĞI ) dediğimiz problemdir.

Bir köpek korkusunun pençesinde köşeye sıkışmış ve kaçacak bir yeri kalmamış ise hayat da kalma içgüdüsü ile karşı saldırıya geçecektir. Sergilediği hamlesinin sonucunda karşısındaki canlının tereddüdünü ya da geri kaçma hamlesini görüp, hissederse gelecekteki tepkimelerini direk saldırı olarak göstermeye yönelecektir. Çünkü özgüven eksikliğini saldırganlıkla tamamlamaya çalışarak ciddi ve dengesiz hareketlerin oluşmasına neden olur.

Dominant ve Pasif Yapıya Sahip Köpekler İçin Örnek;

7 kardeş olarak dünyaya gelen yavrular mutlak suret ile birbirlerinden yapı ve karakter olarak farklı olacaklardır. Her hiyerarşik düzende olduğu gibi baskın ve pasif karakterde bir yavrular olacaktır. Anne altındayken meme emme aşamasından itibaren hiyerarşi başlar. Yavruların gözlerinin açılıp yürümeye başlamasının ardından beslenme aşamasına geldiklerinde baskın karaktere sahip olanla, pasif yapıya sahip olan birbirinden ayrılmaya başlar. Yemeğe ilk hamle yapan, kardeşlerine hırlayarak sindirmeye çalışan ile tereddütlü yaklaşan en ufak sindirme eyleminde geri kaçan yavruyla arasında ileri dönük problem yaşamaya yatkın iki farklı ucu temsil etmektedir.

Aynı davranışlar 7 kardeşin oyunlarında da gözlemleyebilirsiniz. En baskın, liderliğe yatkın olan yavru sindirme eylemlerine oyunlarında da denemeye devam edecektir. Oyunu kendisi başlatıp kendisi bitirecektir. Oyuncu tavırları diğerlerine nazaran daha sert olacaktır. Mutlaka üstte ve hep galip şekilde sonlandıracak, geri çekilmeyecektir. Pasif olan yavru ise liderlik vasfına yakın olan kardeşi tarafından sürekli ezilecektir. Eğer bu baskı diğer kardeşleri tarafından da gerçekleşir ise çekinik yavru ileriye dönük öz güveni eksik bir şekilde problem yaşamaya en az liderlik vasfı yüksek olan kardeşi kadar açık olacaktır.

Yazar : Mustafa Kobaş